Sayfamızda Atatürkün Sporla ilgili Sözleri Kısa, Atatürkün Sporla ilgili Kısa Sözleri, Atatürkün Sporla ilgili Özlü Sözleri; Yer Almaktadır.
Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Bu işte hükümetin şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması , Türk gençliğinin spor bakımından da milli heyecan içinde , itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır.
Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz. Ata en çok , ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir. Türk kadını da bu işi iyi bilir.
Türk çocuklarına sporun bu günkü tekniğini öğretmek ve bunların bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor ortaya koymak gerekir. Buna lüzum var mı, yok mu ? gibi soruya söyle cevap verilebilir. Esasen yoktur ; fakat hakikati ufak bir örnekle ispat edebilmek için gereklidir.
Müspet bilimlerin temellerine dayanan , güzel sanatları seven , fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık delilidir.
Tatbik eden , icra eden, karar verenden daima kuvvetlidir. · Hakikati konuşmaktan korkmayınız.
Açık ve kat’ i söyleyeyim ki , sporda muvaffak olmak için her türlü muavenetten ziyade, bütün milletçe sporun mahiyeti ve kıymeti anlaşılmış olmak ve ona kalpten muhabbet ve onu vatani vazife telâkki eylemek lâzımdır.
Dünyada spor hayatı, spor alemi çok önemlidir. Bu kadar önemli olan spor hayatı bizim için daha önemlidir.
Her boy ölçüşmede arkalarında Türk Milletinin bulunduğu ve Millet şerefini düşünmelerini Türk sporcularına meslek düsturu olarak kaydediyorum. Türk sosyal bünyesinde spor düzenlemekle vazifeli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor yaptırmazlar. Esas olan bütün yaştaki Türkler için beden eğitimi ve terbiyesini sağlamaktır.
Türk sosyal bünyesinde spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar , Türkçocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor çizmezler. Esas olan bütün yaştaki Türkler için Beden Eğitimi sağlamaktır.
Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki ,çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.
Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin ; hiç kimseyi aldatmayacaksın ; memleket için hakiki mefkûre ne ise onu görecek , o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Fakat sen buna mütehammil olacaksın; önüne nihayetsiz manialar yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük zayıf ,vasıtasz , hiç telâkki ederek , kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu maniaları aşacaksın. Bundan sonra sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin.
Bir milleti yaşatmak için birtakım temeller lazımdır ve bilirsiniz ki, bu temellerin en mühimlerinden biri sanattır.
(1923)
Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz… Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
(1923)
Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu vakit, herkes onlara delilik der.
(1926)
İnsanlarda birtakım ince, yüksek ve temiz duygular vardır ki, insan onlarla yaşar. işte o ince, yüksek, derin ve temiz duyguları en ziyade duyulabilen ve diğer insanlara duyurabilen şairdir.
(1926)
Sanatkâr, cemiyette uzun ceht ve gayretlerden sonra, alnında ışığı ilk hisseden insandır.
(1926)
Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini isteğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir… Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.
(1926)
Spor, yalnız beden iktidarının bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve zekâ, ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve ihatası kısa olan kuvvetliler; zekâ ve ihatası yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.
(1930)
Her boy ölçüşmede arkalarında Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünmelerini, Türk sporcularına meslek düsturu olarak kaydediyorum.
(1931)
Her çeşit spor faaliyetlerini, Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lazımdır. Bu işte, hükümetin şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması, Türk gençliğini spor bakımından da, milli heyecan içinde özenle yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır.
Türk sosyal bünyesinde spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yükseltmeyi düşünürken, sadece gösteriş için herhangi bir müsabakada kazanmak emeliyle bir spor politikası oluşturmazlar. Asıl amaç, bütün her yaştaki Türkler için beden eğitimini sağlamaktır. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir.
(1937)
Fikri gelişmeye olduğu gibi, bedeni gelişmeye de önem vermek ve özellikle milli karakteri derin tarihimizin ilham ettiği yüksek derecelere çıkarmak lazımdır.
(1937)