Oruçla ilgili en güzel Mesajlar –
Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki; oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur: Allah der ki: Ağzı kokan şu kul şehvetini, yemesini, içmesini benim için terkediyor. Madem ki sırf benim için oruç tutmuş, o orucun ecrini ben veririm.
“islam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah”tan başka ilah olmadığına ve Muhammed”in O”nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe”ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak”
Tirmizi, İman 3, (2612)
Oruçlu için birisi iftar ettiği vakit, öteki Rabbi ile karşılaştığı vakit olmak üzere iki sevinç vardır.
Oruç bir kalkandır.
Oruç sabrın yarısıdır.
Oruçlu iken vefat etmiş kimseye Allah kıyamete kadar oruç tutmuş sevabı yazar.
Oruç tutun, sıhhat bulasınız.
Oruçlunun uykusu ibadettir.
Cennet’in bir kapısı var, adına “Reyyan” derler, oradan ancak oruçlular girebilir.
Yemekten ve içmekten kesilmek oruç değildir. Oruç, çirkin söz söylemekten, kötü temastan, nefsin boyunduruğundan kurtulmak ve fena hareketlerden sakınmaktır.
Yalanla, gıybetle zedelenmeyen oruç, fenalıklara siperdir.Oruçlu olan bir kimse, bir müminin aleyhinde dedikodu ve ona eziyet etmedikçe, iftar edinceye kadar ibadettedir.
Her bir iyilik için on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık olabilir, fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim.
Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasında hudut, sahur yemeğidir.
(Müslim, 6, 60)
Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir.
Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir.
(R. Salihin, 1259)
Ramazan Orucunun Mükâfâtı
Ebû Mes’ûd Gıfârî -radıyallâhu anh-, Ramazan hilâli görülünce, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in:
“Eğer kullar, Ramazan ayındaki faziletleri bilmiş olsalardı, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.” buyurduğunu işittim, demiştir.
Huzaa kabilesinden bir adam:
-Ya RasûlâllâhL Ramazan’ın faziletlerini bize anlatın, deyince, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur :
“Cennet, Ramazan ayı için yılın başından sonuna kadar süslenir. Ramazan ayının ilk gecesi olduğunda, Arş’ın altından bir rüzgar eser, Cennet ağaçlarının yapraklarını sallar. İri gözlü hûrîler bu durumu görüp:
-Yâ Rabbi!.. Şu ayda, kullarından bize eşler lütfet!.. Onlarla bizim gözlerimiz, bizimle onların gözleri aydın olsun, derler.
Ramazan ayında oruç tutan kulunu, Allah Teâlâ «Çadırlarda saklı huriler vardır.» âyet-i kerîmesi ile övülen, içi oyulmuş, yekpare inciden çadırlar içinde saklı bulunan hûr-i îyn ile evlendirir. Onların her birinin üzerinde yetmiş türlü hülle (ipek elbise) vardır. Hepsi ayrı ayrı renklerdedir. Her hûrîye yetmiş güzel koku verilmiştir ki, bir öncekinin kokusu, diğerine benzemez. Onlardan her biri, üzerinde yetmiş yatak bulunan, incilerle işlemeli yakut karyolalar üzerindedir. Yatakların astarları kalın ipektendir. Her yatakta kıymetli yetmiş yastık vardır. Cennet kızlarından her birine hizmet etmek üzere, yetmiş bin hizmetli, kocası için de (bir o kadar, yani) yetmiş bin hizmetli bulunur. Bu hizmetçilerden her birinin elinde, içinde birbirinden farklı yemekler bulunan altın tabaklar vardır. Cennetlik bu mutlu insanlar, sonraki yemeklerde, önceki yediklerinden farklı bir lezzet bulurlar. Eşleri için de bu nimetlerin aynısı vardır. (Kollarında) yakutla süslü, altından bilezikleri ile kırmızı yakuttan tahtlar üzerine (otururlar).
İşte bu ihsan ve mükâfatlar, Ramazan ayının oruçluları içindir. Orucun dışındaki diğer amellerin sevâb ve mükâfatı bunlara dâhil değildir.” (Gunye 2 / 8)