Sevgiliye Hasret şiirleri

En Güzel Sevgiliye Hasret şiirleri ve Uzaktaki Sevgiliye Hasret şiirleri –

Hasret bir aşılmaz duvar mı

Hasret bir aşılmaz duvar mı
Kimi anasına hasret
kimi çocuğuna
Hasret yağmur gibi yağar mı
Kimi sıcağına hasret
kimi soğuğuna
Hasret bir ömre sığar mı
Kimi çiçeğine hasret
kimi böceğine
Hasret, hasret, hasret
Hasretler içinde öleceğine
Git sevgini kanatlandır geleceğine

Mustafa Özke

Kalbimdeki Hasret Hasret

Kokladığım bütün güller,
Hasret kokuyor hasret,
Dinlediğim tüm şarkılar,
Hasret söylüyor hasret.

Hasret beni dolandırır,
Yalan midem bulandırır,
Sevda çeken gönüller,
Hasret çekiyor hasret.

Hasret birgün öldürür,
Ölmez ise süründürür,
Kalbi acıya büründürür,
Kalbimdeki hasret hasret.

Yusuf Önder Bahçeci

Sana hasret

Sana hasret acılar
sana hasret özgürlük
dudağımda yudum yudum
susadığım ırmaklar
soğuk sular balıklar
senden ayrı dudaklar
sana hasret yapraklar
sana hasret yudumlar
sana hasret bakışlar
sensiz o boş bakışlar
yüreğimde filizleşen
sana hasret ah sana hasret
kışlar yazlar baharlar
düğüm düğüm lokmalar
tatsız tuzsuz yaşamlar
görünmüyor aynalar
rakılar masalar rüyalar
hülyalar sana hasret
yerini dolduramaz hiç bir ihanet………..

Serdal Göçmen

Bir deli özlem bu..

Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu
Dolansız, saf bir özlem.
Yeni doğan bir çoçuğun
Minicik elleri gibi
Yumuşak ve mazlum
bir özlem bu…

Gökyüzü kadar büyük
Senin kadar yüce
bir özlem bu…

Hasretten ağlayanan sevdalıların
Yıllarca kavuşamayanların
İki gün bile dayanılamayan
bir özlem bu…

Ne yapacağini bilmeyen
Telefonlar bekleyen
Ağlayan, isyan eden
Kendisini harap eden
bir özlem bu…

Yolda yürürken
Otobüslere dört gözle bakan
Belki, onu görürüm diye
Kıpır kıpır yerinde duramayan
Salak salak, bos bos gezinen
Seni arayan bir özlem bu.

Bulutlara baktığında bile
Sanki seni göreceğini sanan
Orda olmadiğını bilen
Ama yinede şansını deneyen
bir deli özlem bu…

Yani güzelim,
Bir kalpsizi bile,
Ağlatabilecek,
bir deli özlem bu…

Tutku Bakay

Gece Yarısı

Pek uzak olmayan günün birinde,
Gizemli gönlünün derinlerinde,
Özlem ateşinin yangın yerinde,
Sevdamı bulmanı beklemekteyim.

Bana saldırırken hüzün sürüsü,
Özlem ordusudur, onun gerisi.
Bir bahar akşamı, gece yarısı,
Kapımı çalmanı beklemekteyim

Mehmet Nacar

Özlem

Adini özlem koydun bu sonsuz sevginin,
Özlemin tek siginagi oldu bu aci dolu yüregin,
Bu bitmeyen özlem kaçinilmazligiydi sensizligin,
Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizligin…

Ayrildik ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
Her iç çekiste bir göz yasi, her göz yasinda bir sitem,
Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen…

Yillarim seni beklemekle geçti umutla,
Gelisin seni vazgeçilmez kildi bir anda,
Sensizligin içimi, yüregimi yaktigi anlarda,
Özlemin hep vardi, birakip gittigin zamanlarda…

Adi hep özlem kalacak bu karsiliksiz sevginin,
Özlemek tek çaresi olacak sensizligin,
Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizligin,
Yasadikça vazgeçilmez olacak ismin,

Kaçinilmaz olacak özlemin,
Özlemim…

Hatice Mine Bahadır

Özlem

Özlem
Gökteki yıldızlaradır
Bulutların ardından gözkırpanlaradır
Geceleyin esen meltemedir özlem
Dursam beklesem
İçten bir şarkı tutturupda özleme söylesem

Kıvransam uyuyamasam
Bir hayal görsem
Pembeler içinde özlem
Ayaza kadar seni görsem
Elimden bırakmasan özlem

Bir çiçek versem bir düş kursam
Özlem desem özlemim desem
Özlediğim en içten düş olsan
Seni beklediğim her zamana bir tomurcuk eksem
Açan çiçekleri başından döksem
Özlem desem sanadır desem
Minikte olsa bana bir hoş gülücük versen
Ve giderken ben karanlığa sayende gülümseyebilsem özlem

Volkan Yoruç

Özlem

bir türküdür özlem yanık yanık
çığlıktır avaz avaz
zemheri ayaz
özlem diyorsam yadırgama bunu bir kenara yaz
yaz ki nasıl savaştığımı biraz paylaşasın belki
aklımdan neler geçtiğini
yetinmek adına nasıl özlem dağlarının üstüme yıkıldığını

özlem ilkbahardır yeşile bezenmiş
çeşit çeşit çiçekler
kuşlar
esen cılız bir rüzgarın savuracağı kadar payandasızsın
alır götürür seni
geri dönüşü yok mu bu feryadın dersin demesine de
her defasında kendin duyarsın

özlem sensin sen
herşey bahane
türküler sensiz anlamını yitirmiş
çığiığım tükenmiş
biraz daha çıksın diye sesim
biraz daha yürüsün diye dizlerim
özlemini teselli etmeye çalışıyorum bu viranelerde
vurmadım diyemezsin

delil yetrsizliğinden beraat edeceksin şikayet etsem
al özlemini git diyeceksin
ben bu feryadı keyfime
özler miydim sanıyorsun

Mehmet Yücel

Özlemek

Her insanın bir özlemi olmalı
Özlemeli aramalı bulmalı
Böyle ayrı kalmamalı
Ayrı düşüp yanmamalı
Her insanın bir özlemi olmalı

Özlem demek sevgi demek hasret demek
Özleyene bir nefeslik vuslat gerek
Ayrılık hiç bitmeyecek
Giden geri mi gelecek?
Özlem demek sevgi demek hasret demek

Özlem yüreğini yaralar özleyenin
Özlem duymak bir özelliğidir yüreğin
Özleyen bu kalbim senin
Sen yaralı kalbimdesin
Özlem yüreğini yaralar özleyenin

Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?
Hep özlese de bu girdaptan çıkar mı?
Hasretlik böyle yıkar mı?
Gönül kendini yakar mı?
Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?

İbrahim Usta

Özlem Sevmekle Başlıyor…

Özlem sevene yakışır…
Sevmek yaşamaya
Kal benimle desem geç
Gel desem erken
Özlemler yeşerirken
Çaresiz kıvranmalar
Özlem sevmekle başlıyor…

Fatih Kuyucu

Özlem

Özlem – bu filmin adı
Sonsuz özlem

Kavuşmalar
Antraklarda mümkün
Ayrılmalar, terin kurumadan
Tenine doyamadan
Hep antraklarda
Bir iki kelam konuşamadan
ışıklar söner, gong çalar
Sonra filmin devamı
Bitmeyecek gibi bu film

Özlem,yine özlem,yine özlem…

Necla Aktan

Özlem

Giydiğim siyahlar yasım matemim.
Değerin kalmadı bende hiç senin.
Sevda bahçesinde olsan yasemin
Seni diken diye yolaca’m Özlem.

Bu ne biçim sevgi bu ne biçim naz?
Uğrunda can versem,diyorsun ki: ‘Az.’
Bu yaptıklarını bir kenara yaz.
Bir bir hesabını soraca’m Özlem.

İsmini haykırdım,yazdım her yere,
Gözümden kanlı yaş aktı kaç kere.
Şunu bil ok yaydan çıktı bir kere,
Seni sol göğsünden vuraca’m Özlem

Yıldızlar tutuşmuş yanıyor işte,
İsyan başlatmışlar ayda,güneşte,
Bir gece ansızın on nokta beşle,
Bil ki felaketin ben olacağım,
Bil ki kıyametin ben olacağım,
Sonun, sonunda ben olaca’m Özlem.

Durmuş Karakuş

Sevmiyorum

Dün gece rüyamda
Yine benimleydin
Bu yüzden
Akşamları sevmiyorum
Sensizliği sevmiyorum
Gecelerini sevmiyorum

Özlem, özlem
Hasretini yüklüyor
Kahrolası geceler
Buruk, bitap oluyor
Geçmiyor geceler

Kabusum oldu aşkın
Seni bulma telaşım
Geceleri dar ediyor
Özlem, özlem
An be an acımasızca
Omuzlarıma yüklüyor

Akşamları sevmiyorum
Sensizliği sevmiyorum
Geceleri sevmiyorum
Ve gülüm ben;
Sensizliği sevmiyorum
Alaaddin Uygun

sevgiliye çekilen hasrettir
460 yıllık bir hasret
her geçen yıl daha iyi anlarsın
özlemenin ve sevmenin ne demek olduğunu
her geçen yılın akşamında ağlarsın
alnından parmak uçlarına kadar akan ter olur bazen
gözyaşların
sonra neden burdayım diye sorarsın
önce vatanb sonra o gelir aklına ve yine terlersin
alnından taa parmak uçuna
ve sonra aksam olur
gözlerini yeni bir yıla girmek için kapattığında
hani o teninin tuzunu tattığın sevgili varya işte o gelir aklına
ve yavaş yavaş terlarsin
alnından taa parmak ucuna

xxx

karanlık bir gece de yine düştün peşime
yanlızlığın son noktasına geldi yüreğim
hasret dolu bekleyişlerin
yarına umutla bakan gözlerimin feryadı bu
bitsin artık bu hasret gel ne olursun
yaralı bir kuş misali kanadı kırık yorgun bedenim
o tatlı gülüşünün ve kara gözlerinin isyanı olsun bu haykırış
bitmek tükenmek bilmeyen arayışlarımın tek sahibisin
hadi gel artık , yeter artık
sensiz geçirdiğim günlerin hesabını sor artık
haykır dünyaya isyan et vur dök kır ama GEL ARTIK

Sevgiliye Hasret

Meğer seher yelleri de kırarmış başakları,
Umutlarda hep hanımeli açmazmış.
Düşünceler,sarıp sarmalarmış solmuş baharları..

SEVGİLİYE HASRET
Anılara küskün görüntülerde yaşarmış meğer düşler,
Ve geceler,hep yıldızları gizlemezmiş koynunda,
Hasretlere tutsak olurmuş karanlığın
kolları..

Meltem değilmiş tüm rüzgarların ismi meğer,
İsmi martı değilmiş,
Beyaz olan tüm kuşların..

Sırlar taşımazmış gündönümleri uzaklara her zaman,
Kolay değilmiş her bilmece,
İri sorular varmış yüreklere saplanan..

Nankör diye haykırırmış,
Saatler her geçen an`a,
Meğer arkadaş değilmiş akreple yelkovan..

Ağacın dalında filizlenirmiş meğer sevda,
Yalnızlıkmış kökleri,
Ayrılıkmış derinlere uzanan..

Şimdi sanma yalnız senin gözlerinde geziyor nemli bulutlar,
Yalnızlık doruklarından çığ gibi yıkıldığında,
Erkekler de ağlarmış inan.
Olsa da göz pınarları ıslanmadan..

Hasret

Ellerine hasret ellerim,
Yapayalnız…
Yüreğine hasret yüreğim,
Çaresiz…
Gözlerine hasret gözlerim,
Üzgün…
Sesine hasret günlerim,
Bomboş…
Sevgine hasret benliğim,
Sana hasret…
Gül Ulupınar

Hasret

Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa.
Yüreğim hasret sevildiğini bilmeye.
Hasret yüreğim çırpınışlara.
Bedenim hasret bir yudum heyecana.
Duygularım hasret bir gün ışığına.
Konuşmalıyım,konuşamıyorum.
Haykıramıyorum…
Anlatamıyorum…
Yalnızca ağlayabiliyorum…
Ne komik, ne acizlik!
Taciser Kaygısız

Yalnızlık Şiiri

Bilmezler yalnız yasamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Orhan Veli Kanık

Ruhumda Fırtınalar

Ruhumda fırtınalar delirmiş eser,
Limana hasret beklerim.
Umutsuzluk daglarca yolumu keser,
Yola hasret beklerim.

Dil söylemek,el yazmak ister,
Kelama hasret beklerim.
Kır zincirleri sevgini göster,
Sevgiye hasret beklerim.

Alıcı kuşları başımda döner,
Dermana hasret beklerim.
Yüregimin feri söndü söner,
Sevgiliye hasret beklerim.

Sisler sarmış dörtbir yanımı,
Rüzgara hasret beklerim.
Yorgun,düne hasret canımı,
Azraile hasret beklerim.

İshak Özlü

Kimi Sevsem Hasret Oldu

Derlediğim kır çiçekleri,
Soldu gitti, hasret oldu.
Saydığım muştu böcekleri,
Uçtu gitti, hasret oldu.

Beyaz yaka, siyah önlük,
Eskidi gitti, hasret oldu.
Oyunlar yazdığım günlük,
Doldu bitti, hasret oldu.

Orta okuldaki ilk aşkım,
Okul bitti, hasret oldu.
Öğretmen olma düşlerim,
Kazanamadım, hasret oldu.

Mutlu yuva, mesut hayat,
Devran döndü, hasret oldu.
Bilinmez kimde kabahat,
BARIŞ, HUZUR HASRET OLDU.

Temiz çevre, mavi deniz,
Sanayileştik hasret oldu.
Barış diye AMERİKAN,İNGİLİZ,
IRAK’A geldi,
İNSANLIK,BARIŞ, DOSTLUK HASRET OLDU.

Dilek Aksoy

Hasret

Bütün güzelliğin adına “HASRET” dedim.

Sılayı özledim, dostu özledim,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Zamana pervasız yollar gözledim,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Ne bir sesti, ne bir soluk yaklaşan,
Gölgeler vardı, bir bir uzaklaşan,
Hayallerdi, rüyalarda koklaşan,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Emir kimden, nerden gelir talimat,
Ağırlaşır gözler, tükenir takat,
Bir yerlerde başlar mutluluk fakat,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Yaklaştım özümün hükmüne rağmen,
Yaralarım sızlar, yarama değmen,
Sadece uzaktan selamlar söylen,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Yine de ruhumun ince yerinde,
Sevdamı yaşarım, en derininde,
Buram buram tüter aşk gözlerinde
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Kurdoğlu mesafe ayırmaz seni,
Yaklaşır varlıklar yum gözlerini,
Ruhunu yüceltte, sil bedenini,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.

Ahmet Kurt

Hasret

Bir özlem var ta uzaklardan
Bu gönül anaya babaya hasret
Gözler umutla bakıyor yollara
Bu gönül anaya babaya hasret

Ayrılık yazılmış nedense kara bahtıma
Vatan borcu diye katlanıyorum bu ayrılığa
Günleri saatleri sayıyoruz biz burada
Bu gönül abiye kardeşe hasret

Otururduk muhabbete kader ortaklarımla
Can ciğer arkadaş dostlarımla
Şimdi ayrı düştük muhabbet mektuplarda
Bu gönül dert ortaklarıma hasret

Ayrılık türküleri dinliyorum son zamanlarda
Aklıma geliyorsun yaşadığım her anımda
Özleminiz saklı hep göz yaşlarımda
Bu gönül arkadaşlara dostlara hasret

Ne güzeldi gülmek ne güzeldi
Sizlerle olmak en güzel şeydi
Uzaklarda çarpıyor kalbim şimdi
Bu gönül mutluluğa hasret

Anaya babaya kardeşe hasret
Kader ortaklarıma dostlara hasret
Aşka mutluluğa huzura hasret
Bu gönül umuda ışığa hasret

Sefer Kurt

Hasret

Kelimeler cümleye hasret, şairler şiire,
Güller bahara hasret, baharlar sana,
Denizler gemiye hasret gemiler karaya,
Bulutlar yağmura hasret, yağmurlar toprağa

Benliğim umuda hasret, umudum sana,
Gözlerim görmeye hasret, yüreğim sevmeye,
Düşlerim karanlığa hasret, karanlıklar sabaha,
Ay güneşe hasret, güneş yüzüne

Sen bana tutsak, ben sana,
Sensizlik bana yasak, bensizlik sana,
Mısralara dökülen her bir yazıda,
Ben sana hasret, sen de bana.

Celalettin Yaşar

Hasret Koydum Adını

Sineme bir köz düştü bugün apayrı yanar
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Zarda bülbül ben miyim yoksa gonca mı yanar
Dinmeyen bu ateşin hasret koydum adını

Nazlı yarin bir ahı bana bin ah çektirir
Bu vahlar gülşenime kara çalı ektirir
Çare bulunmaz bir dert canı candan bıktırır
İçimdeki ateşin hasret koydum adını

Sanırdım ki yandıkça bu odlarda pişerim
Ne çare ki; kavrulur haldan hala düşerim
Üstesinden gelemem acizane beşerim
İçimdeki ateşin hasret koydum adını

Burkuldukça yüreğim anlarım ki yar ağlar
Damla damla göl olup gözümün suyu çağlar
Derdime ortak olur başı dumanlı dağlar
İçimdeki ateşin hasret koydum adını

Dervişim hu diyerek dergahında süründüm
Hicranlardan örülü hırkalara büründüm
Cananın meclisinde vuslat diye göründüm
İçimdeki ateşin hasret koydum adını

Şemsettin Dervişoğlu

Hasret

Hasret, sevdiğini anlayabilmekmiş,
Uzaktakini yanında hissetmekmiş,
Hasret, bir deli kurşun,
Vuruldun mu bir kere yok kurtuluşun.
Hasret yokluk değilmiş ama,
Sakın onu yalnızlık sanma,
Hasret, birlikte olabilmekmiş,
Hasret çektiğinin hayalleriyle.
Meğer çeşit çeşitmiş hasret,
Memleketine hasret, arkadaşına hasret,
Annene, babana, sevdiğine hasret,
Hepsi bir olunca çekilmiyor bu gurbet.

Bazen, bir damla yaş süzülür gözlerinden,
Yüreğin titrer taa derinden,
Anlatırsın derdini taşlara duvarlara,
Ama ses gelmez hiç bir yerden.
Bazen, yalnızlıktan sıkılır,
Ama yalnız kalmak istersin,
Boşluğa bakarsın boş gözlerle,
işte hasret bu;
Öyleki, anlatılmıyor sözlerle.

Sadık Aydın

Hasret Değil mi?

Uzaklara dalıp giden gözlerin,
Umutları sönen mâsum yüzlerin,
Alevlerle kucaklaşan közlerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?

Barajları törpüleyen sellerin,
Suya muhtâc vahâların, çöllerin,
Savrulup da toz koparan küllerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?

Yalın ayak, nasır taban koşanın,
Bir yâr için, Kaf Dağı’nı aşanın,
Gözü kara, mangal yürek taşanın;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?

Aydınlığa kucak açan gecenin,
Mehtâpları, kendine dost seçenin,
Arşınlayıp, sahrâları geçenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?

Akşam güneş gurûbunu süzenin,
Sâhillerde tek başına gezenin,
Urbasında süslü, ürkek tâzenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?

26.08.2000 Landsberg 01:10

Mustafa Engin Karatay

Hasret Yağmurları

İsyan ediyor deli gönlüm,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Artık ümitlerimde ölmekte,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Sanmaki biter bu acılar,
Mutluluk sonu ayrılıklar,
Her sene aynıdırlar,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Kadere isyan ettim olmadı,
Bağrıma vura vura can kalmadı,
Gözümde yaşmı? O hiç eksik olmadı,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Allahım sabır ver bana,
Gücüm kalmadı yaşamaya,
Ağlıyorum belli olmuyor,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Gençliğim geçiyor çaresizce,
Çilelerim bağlanmış kördüğümle,
Unutamam onu ölsemde,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Ömrümde ilk kez severken,
Aşkıma hasret çekerken,
Artık herşey bitmiş, erken
Yağan hasret yağmurlarıyla.

Onu unut diyorlar bana,
Unutmak zor bilinmez neden,
Bir gün daha geçti SİMAV’da,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

RAFET’in gözleri artık görmüyor,
Onun için bu dünya dönmüyor,
Umutları sönmüş, yangınları sönmüyor,
Yağan hasret yağmurlarıyla.

(KÜTAHYA-1997)

Rafet Maden

Yorum yapın